05.11.2010

25 yaşından itibaren vücutta neler değişiyor?
Bu yaşlarda bayanlar için gebelik, erkekler için askerlik süreci vücut ağırlığında dalgalanmalara sebep olabiliyor. Her şeyden önce evlilik ile birlikte yeme alışkanlıkları ve hormonal denge etkilenmektedir. Hareketsiz yaşam ve düzensiz uyku da buna eklenince metabolizma hızı yavaşlıyor ve vücut yağ oranı artıyor. Böylelikle kilo alımı kaçınılmaz hale geliyor.

Metabolizma hızı neye göre değişiyor?
Tam bir dinlenme durumunda, organların çalışması, vücut ısısının korunması gibi yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesi için gerekli olan zorunlu enerji harcamasına “Metabolizma Hızı” denir. Metabolizma hızının düşük olması, çok fazla yemek yenilmemesine ya da diyet yapılmasına rağmen kilo vermeyi engelleyebilir, hatta kilo bile aldırabilir. Yaş, cinsiyet, uyku süresi, sürekli açlık hali, ateşli hastalıklar, fiziksel aktivite gibi etmenler metabolizma hızını etkileyebildiği gibi son zamanlarda üzerinde sıklıkla tartışılan bir durum da hormonal nedenler olarak görülüyor.

Hormonlarda yaşla beraber neler değişiyor? Bunu sadece 25 yaşla sınırlandırmayıp, 30 ve 40’lı yaşlarda da neler olduğu konusunda bilgi verir misiniz?
İnsan vücudunda ilerleyen yaşla birlikte kortizol ve diğer adrenal steroidler (hormonlar) artarken, DHEA (dehidroepiandrosteron) ve 7-oxo DHEA düzeyleri (25–40 yaşları arasında yaklaşık %40 oranında) azalmaktadır. Buna bağlı olarak bazal metabolizma hızı azalmakta ve obezite görülme sıklığı artmaktadır.

Pek çok araştırmacı yaşa bağlı olarak gelişen bu durumların önlenmesi adına diyetin 7-oxo DHEA (7-Keto) ile desteklenmesini savunmuştur. 7-Keto vücutta doğal olarak bulunan bir maddedir. İnsan idrarında bulunduğu ilk olarak 1958 yılında Gallagher tarafından keşfedilmiş ve belgelenmiştir. 7-Keto, vücutta ısı üretimini artıran 3 önemli enzim için güçlü bir etken olarak kabul görmektedir. Bu durum enerji ve ısı üretimi için vücutta depolanmış olan yağın enerjiye dönüştürülmesini hızlandırmaktadır. 1994’te 7-Keto’nun zayıflama ve kilo alımını önlemek amacıyla kullanılması için patent verilmiştir.

Özetle 7-Keto, “kaybedileni yerine koyma” mantığı ile yaşla birlikte azalan düzeyi artırarak, ısı üretimini artıran 3 önemli enzimi aktive ederek ve metabolizmayı %5,4 oranında artırarak diyet ve egzersize göre 3 kat daha fazla kilo kaybı sağlamaya yardımcı olur.

Peki, 25 yaşından itibaren formda kalmak için neler yapmak gerekiyor?
Sık aralıklarla, azar azar beslenmek, her ne sebeple olursa olsun öğün atlamamak, aşırı tuz, şeker ve yağlı içeren besinlerden kaçınmak, sigara ve alkolden uzak durmak, bol su ve sıvı gıdalar tüketmek, lif içeren (kuru baklagiller, kepekli tahıllar, sebze ve meyveler gibi) besinlerin tüketimine ağırlık vermek formda kalmak adına büyük önem taşımakta.

Yiyecekleri kızartmak yerine; haşlama, ızgara yapma, buğulama, buharda veya fırında pişirme yöntemleri ile hazırlamak gerekir. Kilo fazlalığı olsun olmasın herkesin fiziksel aktivitesini artırması sayısız fayda sağlar. Dünya Sağlık Örgütü formda kalabilmek adına haftada 100, beklenen yaşam süresi ve yaşam kalitesini artırmak için 150 ve kilo verebilmek için 250 dakika orta seviyede aktivite yapılmasını şart koşmaktadır.

Tüm bunlara ilave olarak neden–sonuç ilişkisi üzerinde durulmalı ve kişinin formunu kaybetmesinde saptanmış 7-Keto eksikliği gibi bir durum söz konusu ise, sorunun üzerine gidilerek gereken takviyenin alınması gerekmektedir.

Yapılması gereken kontroller, testler hangileri?
Dahiliye uzmanı veya endokrinolog tarafından yapılacak klinik muayenenin ardından elde edilen kan tahlil sonuçları yorumlanarak, kişi diyetisyen eşliğinde diyet programına alınmalıdır. Egzersiz ve yaşam tarzı değişikliği hayata geçirilmelidir. Ayrıca tedaviye destek amaçlı olarak gıda takviyeleri, ilaç tedavisi ve/veya cerrahi tedavi uygulanabilir. Ardından kişi kilo koruma programına alınmalıdır.

Bu esnada doktor tarafından rutin biyokimya testi istenebilir. Şeker, kolesterol değerleri, karaciğer enzimleri, böbrek fonksiyonları, kan sayımı gibi parametrelerin yanında insülin değerleri (açlık, tokluk), tiroit veya seks hormonları vb. gerekebilir. Diyetisyen de vücut bileşim analizi cihazı ile kişinin yağ, kas, su oranını ve ideal ağırlığını saptayabilir, metabolizma hızını ölçebilir.

Size başvuran hastalardan tespit ettiğiniz kadarıyla en çok yapılan diyet yanlışları nelerdir?
En sık yapılan diyet hatası; öğün atlayarak, sürekli aç kalarak kilo vermeye çalışılması. Bunun yanında diyet ürünlerinin aşırı tüketimi, kepekli ürünlerin düşük enerji içerdiğinin zannedilmesi, spor yapmadan kilo verilebileceği inancı, emzirme döneminde hatta büyüme ve gelişme çağında aç bırakan diyetlerle kilo vermeye kalkılması, yumurta yemekten kaçınmak, balıkla beraber yoğurt yememek, beslenme ve diyet konusunda çıkan her habere inanmak sık yapılan diyet hataları arasında yer almaktadır.

Zayıflamak ve formda kalmak için verebileceğiniz tavsiyeler neler?
Zayıflama programı kişiye özel, bireyin benimseyip, yaşam tarzı haline getirerek uygulayabileceği, yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırabilecek özellikte olmalıdır. Ayrıca obezitenin tedavisinde tek başına diyet tedavisi yeterli olmamakta, beraberinde egzersiz programı ve yaşam tarzı değişikliği de gerekmektedir. Hatta kilo kaybını desteklemesi ve tekrar kilo alımını engellemeye yardımcı olması açısından diyet ve egzersizin 7-Keto takviyesi ile desteklenmesi uygun olabilir. Bununla birlikte kısa mesafelerde taşıt kullanılmaması, alışverişe tok karınla çıkılması, her lokmadan sonra çatal ve kaşığın tabağa bırakılması, tabağa fazla yemek alınmaması gibi davranış değişiklikleri hayata geçirilmelidir.

)

Benzer Makaleler
Makale Yorumları
Henüz hiçbir yorum yapılmadı.